RAFLARA SIĞMAYANLAR |
Bu sene gidebildiğim 3 güncük tatilde, hayalimdeki gibi, havuzdan çıkıp, kurulanıp, elime kahvemi alıp,güneşlenirken kitap okudum bol bol. Genç olduğumuz için otelin animatörleri sürekli peşimizdeydi. Birazda marjinal tipleriz sanırım. Saçların yarısı kazılı, dövmeler filan. Ama sürekli okumama taktılar. Akşam eğlencelerine geliyorum. Sohbet muhabbet de ediyoruz. Lan bi brakın da okuyayım. En son bir animatör kız geldi yanıma, ya aslında bende çok okumak istiyorum dedi. Oku o zaman dedim. Ne önerirsin, dedi. Ne bileyim, ne seversin, dedim. Genel kültürüm artsın, dedi. Yuh, ansiklopedi oku o zaman, ne önereyim şimdi ben sana. Bir iki kitap okuyacak ve genel kültür sahibi olacak sanıyor. Şimdi oturup uzun uzun anlatamam, genel kültür dediğin şeyin, aldığın bütün bilgilerin toplamı olduğunu, ne kadar okursa o kadar artacağını falan. Hangi alanda artsın istiyosun bacım dedim. Saf saf baktı yüzüme. türk tarihi, yabancı ülke kültürü, dünya tarihi, bilim, biyoloji, biyografi.... Hala bakıyor. Senden bi cacık olmaz animatör kardeş, git vak vak dansı yaptır. Öyle olmuyor bu işler, git konularını incele, bi yerden başla gerisi gelir. dedim en son. Sonra gitti vak vak dansı yaptırdı gerçekten.
Her yerde rezil olmayı bir şekilde başaran bir insan olarak, anlatacak bu kadar anımın olması normal. Kitap fuarlarını kaçırmam. Can'ı da yanımda sürüklerim devamlı ki kitapları taşısın. Çok mutlu olduğum için, her sene şikayet etmeden gelir benimle. Geçen sene ki fuarda, alışverişimi tamamladığımda, aklıma Türk yazar almadığım geldi. Aradım buldum. Tezgahtaki kadına, Ayşe Kulin den bir iki kitap istiyorum dedim. Ne verelim dedi,. Ne bileyim, hiç bir kitabını okumadım, rastgele iki kitap verin dedim.
Seni Seviyoruz! |
-Ya okulda soğuttular bizi Türk yazarlardan, alışmışım yabancı yazarlara.
-Aaa şaşırdım.
-Orta okul çocuğuna, saatlerce bitmeyen o ağır 100 temel eserleri okutursanız zorla, çocukta da ön yargı olurşur haliyle. Harry Potter la başladım okumaya, lisedeydim. Oradan alışkanlık edindim. Sonrana devamı geldi. Şimdi yeni yeni alışıyorum, Türk yazarlara.
Yanımdaki kızlar tebrik ettiler, çok haklısın dediler ama suratlarında çekingen bir ifade vardı çözemedim.
Kadın gülümsedi. Hiç bu açıdan bakmamıştım. Gerçekten şimdi ciddi ciddi çok haklı olduğunu görüyorum. Bizim sorunumuz bu demek bunu düşüneceğim dedi. Sonra açtı kitabı, baktım bir şeyler yazıyor. Poşete koydu kitabı. gülümsedi. Poşette kadının resmi var! Kafamı kaldırdım biraz havaya, bir baktım, Ayşe Kulinin imza günüymüş. Sıra yok. Kadının önünde tanıtım kartı var ama kitapların arasında kaybolmuş. İki kilo domates ister gibi ver iki Ayşe dediğim, koskoca yazarın kendisiymiş. Can' a döndüm. İflah olmam ben kaç kaç kaç dedim. Sıvıştım resmen. Eve dönene kadar, utandım kendimden. Az kadına saygı göster, bilseydim eğer, aa kaleminiz çok güçlü, seviyoruz sizi, Miras a çok sevgilerle yazın falan derdim. Bi de çok güzel şeyler yazıp imzalamış kadın. Rezil bir insanım. Sonradan düşündüm ama eminim, bir çok hayranından daha etkili olmuştur benim patavatsız konuşmam. Bütün sene Türk yazar okudum sonra. Eskilerden yenisine. Ve farkettim ki haksızlık etmişim. İmkansız belki görmen ama sayın Ayşe Kulin, o gün hak ettiğiniz sözleri şimdi söyleyeceğim. O kadar güzel karakterleriniz var ki o kitaplarda, her biri örnek alınası, her biri ayrı aşık olunası. Ellerinize sağlık...
kitap okuyana uzaylı gözüyle bakılan ülkede zaten yapılabilecek en güzel şeydir vak vak dansı. katılıyorum sana. patavatsızlığa gelince ayşe kadın fasulye tadında güzel çok güldüm.
YanıtlaSilAyşe Kulin çok naif bir hanım. Zaten diyalogda hiç bozmamış olmasından da belli etmiş. En sinir olduğum laf benim de "bu kadar kitabı napcan?" Söylerdim de terbiyem müsaade etmiyor, salon kadını çizgimden kaymayayım :) Bir de evde fazlalık gibi görenler var. Of puf çok yer kaplıyor diye. Bir evde o kadar kalabalık var ki, tabak, çanak, kıyafet şu bu, nedense kitaplar göze batıyor millete..
YanıtlaSilSağolsun ya hiç bozmadı beni. Bide alelade sallamaz bi tavrım vardı ki en çok ona utandım. Hanımefendiymiş gerçekten. O kitaplar, kitapları görünce oflayıp puflayan insanlardan daha çok yer kaplamıyor şu dünyada. Kural ayşe kadın fasülye nerden çıktı ya :D Senin kafada normal değil
YanıtlaSilgelip gidiyor arada.
SilOldukça espirili,akıcı,bir o kadar öz eleştiri süzgeçinde kinayeli cümleler ile tabir-i caizse okumayanlar kendime söylüyorum ama siz duyun şeklinde güzel bir yazı..! Yüreğinize kaleminize sağlık..! Bilgili olmak demek,kültürlü olmak demek değildir..! Bilgi,kültürün hammadesidir..! Siz o bilgileri kişiliğinizin süzgeçinden ve yaşadığınız ortamda analiz veya sentezleyerek kültüre çevirirsiniz..! OKUMAK kültürlü olmanın temelini oluşturur..! Kültürlü insan; karşısındaki insanın psikolojisini enkısa sürede anlayabilen insandır..!? Ayşe Kulin ile karşılaşmadaki gafınız buna güzel bir örnek olmuş..! Kitap okuma alışkanlığına gelince..! Çocukların duyduğunu değil; gördüğünü yaptığı psikologlar tarafından kabl edilmiş..! Aile içinde kaç kişi kitap okuyorsa çocuk da o kadar kitap okumaya meyilli olur..! Yerli yabancı yazar okuma olayına gelince..! 1940 'larda Orhan Kemal ile başlayan bir Çağdaş Türk Edebiyatından başlayıp akabindede içinde bir sürü Osmanlıca,Arapça Farsça kelimeler dolu kitapları ortaokul lise talebisene oku diye dayarsanız; o çocuklar da ; ya batı klasiklerindeki Agatha'ların romanları ile genç kızlıklarını geçirirler ya da diğer Agatha'nın polisiye romanlarını okurlar..! Ya da tommiks teksas ,zagor,kızılmaske kolleksiyonunu yaparlar..! Ondan sonra da ne Ayşe Kulin'i tanırlar ne diğer çağdaş yazarları tanırlar..!? NEYSE..! ÇOK UZUN BİR KONU YÜREĞİNİZE SAĞLIK SEVGİ İLE KALIN..!D.U
YanıtlaSilİşte bende bu söylediklerinizi Sayın Ayşe Kulin e söyleyebilmeyi çok isterdim. Sizin kadar geniş kelime haznesine ve dil kültürüne aynı zamanda felsefi düşünceye, sahip olan bir insanın bana katılıyor olmasından dolayı, ne kadar mutlu oldum anlatamam.
SilHatta sizin yorumunuzu okurken, ne kadar güzel konulara değinmiş olduğumuzu daha iyi anladım. Yazıyı yazarken bile anlayamamışım konunun derinliğini. İyi ki bize yol gösteren sizin gibi zengin düşünce ve bilgi birikimine sahip insanlar var. Çok teşekkür ederim. Onur duydum.
Ne yalan söyleyeyim baştan okurken aa Ayşe Kulin'in tanışmamış mı yuh dedim bir :D sonra şöyle kafamda bir tartınca aslında çok tatlı çok masum bu anı yaaa :D
YanıtlaSilResimde görmek, canlı görmek aynı olmuyo, fuar ayrı bir kakafoni ve benim gerçekten isim, yüz hafızam yok, oturup tanımadığım herkes birbirine benziyor gibi oluyor. :D Ama bende kendime yuh diyorum, sonuçta fuar, tanımasam bile akıl etmem lazımdı hiç yoktan, öyle bi kadının stand görevlisi olamayacağını
SilYazının başındaki gibi aynı soruyu bana da soruyorlar. Ben her zaman şöyle diyorum: kitap koleksiyonu yapıyorum, okuduğum yok hepsi süs eşyası... Dalga geçtiğimi anlayınca bozuluyorlar. Gelelim yazının sonundaki olaya Türk yazarlardan ben de bir şeyler okumadım desem yeridir. İki üç Türk yazardan anca okudum. Gerçi benim ilgi alanımda olan kitaplar hep çeviri, orijinal Türk işi pek yok.
YanıtlaSilZülfü Livaneliyi dene derim o zaman, Sinan Akyüzde fena değil, aslında gerçekten iyi yazan birkaç Türk var ama bulması çok zor arkadaş
SilHakan Günday ve Nazan Bekiroğlu tavsiye ederim.
SilAyşe Kulin'i önünde sıra olmadan bulmanıza çok şaşırdım. Genelde imza salonlarına uğramam göz atarım ama sırası yoğun oluyor. Bence çok ilginç ve asla unutulamayacak bir anı. :)) Ortaokulda ve daha öncesinde okutulan 100 temel eserin çok faydasını görüyorum ama Harry Potter yaşam kaynağı :D İkisini de karma yapabilirler ve öğrenci için sıkıcı olmaz. Ne bileyim, benden öğretmen olmaz sanırsam :D
YanıtlaSilKatılıyorum. Sıra olmaması çok saçmaydı ve bendeki zaten bedevi şansı olmasa böyle bir anı mevcut olmazdı (: 100 temel eserin belki 60 ını okumuşumdur daha sonra. Ama 14-15 yaş için, dil ağır, konu yavaş ve zor okunuyor. Okumayı bilen insanlar okuyabiliyor klasikleri. Okumayı bilmeyen insana zor geliyor. (: Sorgulamayı bilen ve bunu bu kadar kibar bir dille yapan bir insandan bence çok güzel öğretmen olur. Kendinize haksızlık yapmayın. ((:
SilÇok güldüm ya yazarın kendisine söylemen fena olmuş ama kesinlikle diger hayranlarından daha çok hatırlanırsın :))
YanıtlaSilHem gülerek hem de kendime benzeterek sizi okudum:)) ben de çok okuyan bir insanım, en son çalıştığım şirkette herkes kitap tavsiyesi isterdi benden... çok okuyan insanlara çevresindeki insanların gülmesi normaldir takılma.. iznin olursa bu yazını bloğumda kısa bir tanıtım ile link vererek blog kesif yazılarımda tanıtmak istiyorum.
YanıtlaSilSevgiler,
Kitap kurdunu sadece kitap kurdu anlıyor zaten. Diğerlerine komik geliyor evimin duvarlarını kitapla örmem. Ayrıca çok da gurur duydum beni tavsiye etmek istemene. İzin ne demek baş üstüne ((:
SilTeşekkür ederim, ben duvarları ördüm bunları görenler hepsinimi okudun diyorlar, bunlar sadece bir kısmı diyorum:)) niye dersen gardrop ve dolap içlerini göremiyorlar da ondan:)) yaşım 46 22 yıl çalıştım şu an evde inzivaya çekildim bol bol kitap , bol bol film diyorum sadece...
SilSevgiler,
Ahhh tek hayalim yerinizde olmak. Yüzde yüz emin olabilirsiniz (: benden de sevgiler...
SilYazıyı yayınladım sizde benim size benzeyen maceralarımı okuyabilirsiniz.
SilSevgiler
Çok hoş bir anı olmuş bence. Rezil olmak denilir mi? tartışılır. Benim de bu tarz anılarım çok olduğundan rezil olma çıtam biraz yüksek:)
YanıtlaSilİçimi rahatlattın ama hala üzülüyorum keşke biraz daha saygı sevgi gösterebilseydim.
SilBöyle bir rezilliği bende yaşamıştim ;)
YanıtlaSilKitaplarinin fotoğrafını görünce çok mutlu oldum umarım bir gün benimde o kadar çok olur
ŞAns mı desem şanssızlık mı? insanların saatlerce kuyrukta beklediği yazar pat diye önüne düşmüş resmen :)
YanıtlaSilAma üzülme, o da biliyordur, o "kaşağı"dan sonra türk yazarların nasıl travma yarattığını..
Allahtan kibar yazara denk geldim de rezil etmedi beni saolsun ((:
Sil