BİR ALDATMA ŞOVU

Aldatılınca ne oluyor? Ne yapılabilir yakalayınca. Tokat mı atılır? Gözler dolu dolu manidar mesajlar mı verilir. Depresyona mı girilir? En fazla ne yapılabilir. Onu öldürmek. Kendini öldürmek. Kusura bakmasın kimse. Hiç zahmet etmem.  Tavrım net. Yüzümü bir daha göremez. Tenezzül edip neden yaptın diye bile sormam.

O ELİ KIRARIM

Lisede ayrıl barış tarzı uzun dönem bir ilişkim vardı. Bu hödük, barışılacağı belli ayrılık dönemlerinden birinde kendine yeni bir sevgili edinmişti! Kendimi teoride olmasada pratikte bayağı aldatılmış hissetmiştim. İşin pis tarafı kız bayağı güzeldi. Okulun arkasındaki parkta ben kızın resimlerine bakıp ağlarken, gerizekalı arkadaşlarımın beni teselli edemeyeceği kadar güzel hemde.

-Bööööğğğğ (sümük sümük, salya sümük)

-Miras ağlama artık ya sen daha güzelsin. (1. gerizekalı arkadaşım)

-Lan çarpılcaz yalan söyleme göz var nizam var (2. gerizekalı arkadaşım)

-booğğğğğğ (ben)

-Ya kaltak bişey sanki (2. gerizekalı arkadaşım)

-He o kaltak biz değiliz yani (1. gerizekalı arkadaşım)

-Ne biçim teselli ediyosunuz bööğğğğğ (ben)

Kız hem güzel hemde oyuncu. Özgür Çevikle yiyin garili bir Lays reklamında oynuyor.Eviriyorum çeviriyorum yok. Bula bula bunu mu buldun demek için bir kusur bulamıyorum. Lays yemeyi kızlara yasaklıyorum. Unutup yiyen arkadaşımlada kavga çıkarıyorum. Ergenim sonuçta hakkım bu benim. Zaten ergenlikte herşey hakkımız. Hayatın başka dönemlerinde sığınamıyorsun böyle tanımlara. Sonra da ergenliğin bana verdiği yetkiye dayanarak unutma dönemine giriyorum. Hep birşeylerin yetkisine dayanırım ben bu arada, huyum. Tamam, hava harpte okuyor olabilir. Snowboard yaparken çok karizmatikte olabilir. Tenis oynarken kortlarda, çok sekside olabilir. Ah o üniforma çok yakışıyor olabilir ama bende güzelim. Düz lisede okuyorum bide bu hava nerden geliyor diye sorabilirsiniz. Sormayın. İşte bunlar hep ergenlik.

Olaydan 1 ay sonra Bu hödüğün bana aldığı altın yüzüğü (kızlara ne hediye alayım diye sormuş, tek taş al demişer. Bu salakta ciddi ciddi 16 yaşındaki kıza tek taş almış.) satıp kızlarla alem yaptık. Sorarsa da denize attım diyeceğim. O da yiyecek. (not:yemedi) Bu sefa aleminden 1 ay sonrada bu hödük dayanamıyor ve barışmasakta mesajlaşmaya başlıyoruz. Bir gün, ben ve bu 2 gerizekalı arkadaşım (toplamda 3 gerizekalı) bir kafede oturuyoruz. Ortalık sigara dumanı. Yasağın gelmediği, hani şu herkesin özlemle andığı günler. Sigara içmeyen gelmiyordu zaten o kafeye. Kızlar karşımda saçmalamaya başlıyor birden. Bir oturup bir kalkıyorlar. Tuvalete gideceğim diyorum bırakmıyorlar. Altıma edeceğim diyorum. Et diyorlar. Vallahi bir terslik var. Dönüp bakıyorum birşey görünmüyor. Loş içerisi.  Bizim kızlar niye kireç gibi oldu. Bir la havle çekip ayrıntılı tarıyorum ortalığı. Benim hödüğü görüyorum. O birşey değil. Yanında da oyuncu sevgilisi. O bana mesaj yazan parmaklarını ısırıp ısırıp koparacağım ama kızlar koluma yapışıyor. Olay çıkarma Miras, aman Miras yapma Miras. 10 dakika boş boş duvara bakıyorum. Kızlar paniğe kapılıyor. Lap diye kalkıyorum masadan. Yakalayamıyorlar. Arkama bakıyorum, masanın altına doğru kaykılıyorlar. Beni tanımıyormuş gibi yapacaklar. 

Her adım reklam filmi tadında. Her adımda saçlarım uçuşuyor sanki. Ayağımı sağlam basıyorum. Bastığım yerde toz duman oluyor. Ey Türk titre ve dur. Bu gelen Mirasın ayak sesi. Ecelin olacağım Hödük.

Oturdum masalarına. İkiside döndü bana. Kız şaşırdı kim bu destursuz diye. Hödüğün teni renkten renge giriyor. 

-Canım. Bu kim?

Kızın seside güzel. Bende olsam napiyim kendimi bunla çıkardım. Ama hala benle mesajlaştığına göre demek ki bende benim bilmediğim birşey var. Bir kere dünya güzeli bir kızla kapışıyorum. Buda bişeydir. Bilmediğim neyse inşallah öğrenirim. sırtımı dikleştirip cevap veriyorum.

-Aşkım esas bu kim?

Kızın ağzı balık gibi açılıp kapanıyor. Ben de olup onda olmayan şeyin ne olduğunu buldum. Beyin. Davran Miras sende ondan biraz var.

-Ne aşkı ya. Senin sevgilin mi vardıııı?

Hödüğün ağzı hava kaçırıyor. Ama kelimelere dönüşmor sesler. Yok dese başı ağrımaz ama ben uzun dönem ilişkisiyim bana bidaha yanaşamaz. Var dese zaten yandı. Benden vazgeçemediğini görüyorum.Gazı aldım devam.

-Ayyyy canım ya söylemedi mi. Ama boşver söylemediği iyi olmuş. Şu yaptığını gördüm ya... Zaten benim işime yaramazmış böyle bir karaktersizlik. Bana lazım değil böylesi. Al senin olsun.

Sadaka verir gibi attım çocuğu kızın önüne. Ayağı kalktım. Kız şoktan kurtuldu. Arkamı döndüm. Dönmez olaydım. Kız dolu dolu bir tokat patlattı, sesi seneler sonra bugün bile aklımda. Ama o kareyi göremediğime hala üzülürüm. Ya o tokat izi şaşkınlıktan bembayaz suratta kıpkırmızı nasıl güzel duruyormuş öyle anlatamam.

Kız koşarak merdivenleri çıkmaya başladı. Salak, onun peşinden mi gitse, bana mı dert anlatsa bocalıyor. Bana döndü, daha karşılaştığımızdan beri tek kelimesini duymadık. Tam ağzını açacak.

-Sakın! dedim. Bir tokatta benden yersin.

Çaresiz çıktı merdivenleri. Masaya geri döndüm. Kızlar alkışlıyorlar. E onlarda ergen. Övgüler, methiyeler falan. Temiz iş yaptım sonuçta. 

Aldatılınca ne yapmalı? Dövmeli mi? Sövmeli mi? Gerek yok. Aldattığı kadın da bilmiyordur zaten başka bir sevgilisi olduğunu. Biliyorsa bile, ya aşağı bir kadındır, ya ayrılacak sanıyordur. Aşağı bir kadınsa yapacak  birşey yok. Ama karşıdaki sizin gibi ya kandırılmış bir kadınsa... 

Aşağı biriyse de kandırılmışsa da suçu yok. Sonuçta güvenip sevgili olduğunuz insan o kadın değil.

Seviyorum dediğiniz, gözünün içine baktığınız o kadın değil. Hasta olunca üzüldüğünüz, sırlarınızı paylaştığınız,  öpüp kokladığınız, gülerken yanınızda olsun istediğiniz de o kadın değil. Yani o kadın size karşı sorumlu değil. Sorumlu olan o şerefsiz. Karşıdakiyle kendini kıyaslamak zaten daha beter yapıyor işleri. Özgüven herşeyin ilacı. Önce kendini korumak, her derde tedbir. Anılara üzül. Ama zamana üzülme onlar tecrube.

Şimdi benim yerime tokat attırdığım o kız, yaz dizilerinden birinde oyuncu. Arada bir izliyorum. Kötü, cadoloz kızlardan birini oynuyor. Hatta bir bölümde tokat atıyor birine. Acaba o da benim gibi o ana geri dönmüşmüdür? Acaba evinde çekirdek çitleyen ayağı patikli benimle bu ortak anısını anlatıyor mudur ünlü arkadaşlarına falan (ay kız masaya bir geldi, gör çirkiiin. Bi de hava attı bana, benim artığım al senin olsun dedi. Bir sinirlendim. Yanımdaki salağa bir tokat attım. Aynı geçen dizide Kıvanç Tatlıtuğa attığım gibi) Vay beeee... Ünlü simalar bile dedikodumu yapıyor. Amma havalıyım.