KISKANÇ DEĞİLİM AMA ALDATIRSAN BOĞARIM

O tabağı bitir Miras arkandan ağlar diyor annem. Bitirirsem ben onun arkasından ağlayacağım diyorum. Kilo alıyorum. Ama nimet diyor bu sefer. Diyet nimet dinlemiyor annnem. Senin kadar kimseeee, kiloyu sevmiyor aaaannem.

Kıskanç değilim. Kıskançlığı tamamen özgüvene bağlarım. Kendine güvenen, güzel, erkeğini seven, bunu hissettiren kadın aldatılmaz. Yok lan, aldatan yine aldatıyor. Bak, balon dudak Angelina Jolie'e. O bile aldatıldı. Ama benim kocam da bir Brad Pitt değil sonuçta (elimdeki güzel ama ben daha güzeline layığım diyemez). Ben elimden geleni yapayım da günah benden gitsin. En azından yüzüne tükürsünler. Tüüü taş gibi kızı bırakıp elin aşüftesine gitmiş şerefsiz desinler. Sempati toplarım. Gel de anneme anlat.

Herkesin kendine ait hayatı olmalı. Arkadaşın kızı erkeği olmaz. Tabi ki çizgilerim var. Her zaman hayatındaki en değerli varlığın ben olduğumu hissettirecek ve görüştüğü kişileri bende tanıyacağım. Kadın kadının gözünden anlar zaten oynak mı değil mi. Yine de elimizde olmayan sebeplerden dolayı gözümün dönmüşlüğü, dişlerimin sıkılmışlığı var.

3 sene önce, başka bir şehirden 16 yaşındaki yeğenim ziyaretime geldi. 2 hafta bende kalacak. Ferit isminde bir sevgilisi var yaşadığı yerde ve çocuk kuduruyor kıskançlıktan. Ben habire yeğenime akıl vermeye çalışıyorum. Bacak kadarsın. Bu yaşta kafese kapattırma kendini. Elin oğluna mahkum yaşama falan filan. Arkadaşlar geldi üstüne. Ev kalabalık. Salak yeğenim mutfakta telefonunu unutmuş. Ablası olarak, kutsal görevimi yerine getirip kurcalamak istiyorum ama şifreli. Tüh yaaa derken şöyle bir diyolog geçiyor yanımdaki arkadaşla aramızda.

-Bu yaştaki kızın şifresi ne olacak ki? diye soruyor arkadaşım.

-Bilmem benim ki o yaşta patatesti.

-Sen normal değilsin Miras.

-Hee o zaman bunun ki ne olabilir.

-Düşünüyorum. Yaz. 3-3-7-4

-Oha 3-3-7-4-3-3 diyoruum.

-Yok Miras 3-3-7-4-8. Diyor yüzüme saf saf bakıp.

-Hayır değil diyorum. 3-3-7-4-3-3

-Öyle yazınca Ferit kodlanmıyor Miras.

-Farettim. Ben feridi değil Ferideyi kodluyorum.

-Feride kim?

-Can ın eski sevgilisi. 2 senelik kocam olucak hayvanın eski sevgilisi. 

-E niye kodladın?

-Bizim bütün şifrelerimiz 3-3-7-4-3-3

-Hassiktir. 

Lann. Bilgisayar şifrelerim. Facebook şifrelerim. Onu geçtim Ssk randevu şifrem bile bu rakamlar. Yaktım seni Can! Karına eski sevgilinin ismini kulladırtıyosun kaç senedir. Kaçılın. Çenemin bana verdiği yetkiye dayanarak ağzına sıçacağım. Ev kalabalık. Olay çıkaramıyorum. Konuşmaları duymuş. Hazır olda bekliyor. 

-Yaa aşkım. Valla yıllardır o şifreyi kullanırım ben. Unutmuşum bile kodlayınca isim olduğunu.

-Evde 18 yaş altı çocuk var. Fiziksel ve zihinsel gelişimini mi bozdurtçan sen bana. Kaçma gel buraya.

Koltuğun etrafında dönüyoruz. Gözümü kan bürümüş. Kıskanç değilim hesapta. Allah işte. Nasıl çıkarttı karşıma.Tesadüfe bak. Cinayet tesadüfleri sever. Yaktım seni kaçma. Gel.

Sakinleştirdiler sonra pisler beni. Bütün şifreleri değiştim. Can a da inanıyorum. Huyunu biliyorum. Gerçekkten senelerdir kullanıyor. Muhtemelen unutmuştur dangoz. Olan bana oldu. Bütün şifreleri değiştim değimesine de Ssk şifresini bir türlü değişemedim. Randevuda alamadım. Hastaneye de gitmedim. Aslında istesem alırdım da duygu sömürüsü yaptım. Ölürüm inşallah Feride sebep olur Can da kahrından ölür diye.

Bir yandan iyi oldu. Hiç birşey saklı kalmıyor şu hayatta. Bir şekilde çıkıyor karşına. Alelen suçu olmadığı halde bile onu boğmaya kalktığımı görünce şimdi, daha bir ayağını denk alıyor. Ultimatom iyidir. Totosunu yaymasın öyle benim karım kıskanç değil diye. Hayat hayvanat bahçesi gibi. İnsan dediğinde düşünebilen hayvan değil mi sonuçta. Güçsüz olan ezilir. Dişsiz olan aç kalır. Herşeyden önce kendini korumalı ki sevdiklerine bile sahip çıkmak buradan geçiyor. Bütün aldatılan kadınların, birgün bu gerçeği farketmesi dileklerimle.