Ezber yapmadığım için, dar koridorda, yusuf yusuf dolaşıyordum ki, birkaç yeni yüz gördüm. İlginç olan ise gelenlerden biri türbanlıydı. Bildiğin homoseksüel bile vardı bizim tiyatroda ama türbanlı görünce niyeyse şaşırdım.
Hayatımda hiç türbanlı arkadaşım olmadığı için, hatta mülayim bir arkadaşım da olmadığı için, tamam, birde hayat hikayelerine meraklı olduğum için, kaynaştım hemen bu kızla. Henüz okullarda ve kamu dairelerinde türbanın kabul edilmediği bir dönemdi. Bir çok oyunumuzda okullarda oynanıyordu.
Öğrendim ki bu kız tiyatronun sekreteri olarak başlamış işe. Rol dağılımı yapıyor, ezberleri kontrol ediyor, telefonlara bakıyordu. Gayet neşeli, uzun boylu bir kızdı. Çok kötü giyiniyordu. Fırfırlı gömlekler, renk uyumu olmayan çan etekler. Yinede sevdim kızı. Kafasındaki örtüye rağmen, tiyatrodaki erkeklerle gayet rahat konuşuyordu. Bel altı şakalar yapıyordu ara ara. Kendini sınırlara sokmamış dedim. Herkesle muhabbet kuruyor, dini konulardan hiç bahsetmiyor, rahat bir hayat yaşıyor! Düşündükçe bu iş de bir tuhaflık olduğunu anladım. Şekliyle ruhu uyuşmamaya başladı.
Dışarda bile dikkat çekmekten çekinmiyordu. kahkahası yüksek, kim ne der diye düşünmeden konuşan bir kız oldu tanıdıkça. 'Nasıl kapandın' diye soruyorum. 'Kendim istedim' diyor. Bakıyorum, iman aşkı mı indi buna diye, yok. Ona bile indiyse oturup ağlarım, bende daha çok potansiyel var.
Bir gün oyun çıkışı, arka odalardan birinde bu türbanlı arkadaşın dizine yatmış tekst ezberliyorum. Durup dururken bana 'Miras bir şey söyleyeceğim ben sana' dedi. zaten şüpheleniyorum bir bit yeniği var diye. 'Şaşırıcaksın ama' diyor bir de üstüne. Hızlıca sıralıyorum aklımdan ihtimalleri. Hamile mi acaba. Yapmıştır bir hata olabilir. Şimdi günah diye aldırmazda bu. Bakiyim. Aldıradabilir. Evden mi kaçıcak acaba. Saçını mı açmak istiyor falan filan diye düşünürken ben dansözüm dedi. Ulan yapılır mı bana bu. Elimde tekst, malak gibi baktım yüzüne. Ezberlediklerimide unuttum! Çift kişilikli şizofren karı.
Hiç şaka mı acaba diye düşünmedim. Daha söylemeden, aha, dedim sır perdesi çözülüyor. Yine de bunu beklemediğim için 'şakaaaaaa. Demi? Şaka yapıyorsun?' falan dedim.
Yok! Çok ciddi.
'Dansözdün herhalde' diyorum. 'Şuan dansöz olmana imkan yok. Kıız kılık mı değiştiriyosun sen Allah canını almasın. Mafya mı var peşinde. Satçaklar mı bulursalar seni. Aha kesin buldular seni nereye kaçiyim diye yardım istiyosun demi? Valla düşünelim bi bilemedim şimdi.' diye bir çırpıda aklımdan ne geçiyorsa söyledim. Tamam Serdarcığım, şarkılarınla çok dalga geçtim. Bana bile bir tane düştüğüne göre harbiden de binlerce dansöz varmış. Özür dilerim (Tezkip yayını).
Güldü. Kekledi kesin beni diye düşünürken meğer eşeğin ayağı öyle değilmiş.
Çocuk yaşta dayısının oğlu tecavüz etmiş buna (evet kadına maddi, manevi her türlü şiddeti kınadım uzun uzun). Ailesi de evleniceksin dayı oğlunla demiş. Bu da sevgili bulup kaçmış. Bulduğu sevgilide bildiğin pezevenk çıkmış. Kızları kandırıp pavyona satıyormuş. Hikayeyi başka kaynaklardan da doğruladım. Bildiğin Türk filmi gibi duruyor farkındayım ama gerçek. Bu da, konsomatrislik yapacağıma, sanat icra edeyim bari dedim, şeklinde bir açıklamada bulundu bana. Böyle deyince, 'ebruli yapsaydın o zaman canım o da sanat' diyesim geldi ama onla para kazanılmıyor tabi. Baya baya kostümlü profesyonel dansözlük yapıyormuş. '6 ay önce, bıktım bu hayattan diye, ailemin yanına geldim. Onlarda bize ayak uyduracaksın o zaman dediler. Kendimi ispatlamak için kapandım. Ama yaşayamıyorum böyle. Eski hayatımı özledim' dedi. Bu hayattan bıkma olayının altında eminim bir şeyler vardır ama yeterince şoke olduğum için sormadım nasıl yani diye.
Şimdi bu durumda ne demeli. Dilediğin gibi yaşa, bu senin hayatın, git dansöz ol dememi bekliyor gözümün içine bakıp. diyemem. Normal arkadaşım olsun diye kaynaştım ben senle hanııım. Nasıl diyeyim, hadi o zaman gene dansöz ol, diye. Allahım! bir kızın kötü yola düşmesi iki dudağımın arasında. 'Lan bakma gözümün içine içine, gelmiş kapanmışın işte, 2 rekat namaz kıl geçer' diyorum. Yok! Koymuş kafasına. Namaz da kılamıyormuş zaten. Elinde kağıtla, baka baka kılıyormuş. Aha, namuslu diye tanıştım bu da orospu çıktı. Hayır kapalı da kız. Ben şimdi hangi kritere göre bulacağım bu namuslu kızları da arkadaş olacağım. Kaderim mi lan benim bu. Bütün arkadaşlarım ya oynak çıkıyo ya da sonradan oynak oluyor. Allah ım inşallah bende düşmem kötü yola.
Tabiki arkadaşlığımı koparmadım kızla. Ne olursa olsun, herkesin yaşadığı, seçtiği hayata saygım var. Yine de başına kötü şeyler gelmiş olması, hayatının devamında daha kötü şeyler yapmasına sebep değil. Bunu düşünüp kızıyorum bazen ama ailesinde de suç var. Gelmiş kuzu kuzu yanınıza. Bir adapte olsun önce hayatına. Hemen türbana sokup zıt kutuplar yaşatıyorsunuz kıza.
Kuaföre gittik ertesi gün. Dibi çıkmış saçlarını sarıya boyatıp kısa kestirdi. Dar kotlar gömlekler aldı. Makyajını yaptı. Burdayken takıldığı çocukla, öpüştü koklaştı vedalaştı. İşleri yoluna sokup evleneceklerini söyledi (çocuk başka şehre arkadaşına gidiyor diye biliyor. Dansöz olduğunu bilmiyor safozum ve tahmin edilebileceği gibi hiç aramadı çocuğu daha sonra). Otobüs biletini aldı ve gitti. Kız bildiğin fake atıp girdi hayatıma ve gitti.
Bir sene sonra, minicik elbisesi, topuklu çizmeleri elinde de bir şişe jack Daniels ve koca bir buket çiçekle ziyaretime geldi. İstanbuldan bulunduğum şehre taksiyle gelmiş. Bildiğimiz sarı taksilerden olan taksiyle. Evini kurmuş. Gecede 200-750 arası kazanıyormuş. Yedik içtik. Dertlendi. Hayatını böyle yapanlara sövdü (sensin hayatını böyle yapan diyemedim). Hep erkekler mi kadınların üstüne binicek şimdi ben kullanıyorum onları falan diye kendini tatmin etti ve gitti.
Şimdi bu hikayeyi dinleyen, okuyan herkes: Dış görünüşe aldanmamalı, insanın içini bilemezsin,neydi ne oldu falan diye düşünüyordur eminim. Bense gecede 750 iyi para diye düşünüyorum. Allahım sen aklıma sokma yarabbim. Kocam var benim namuslu bir insanım ben!
Bizimkide bu hesap |
Hiç şaka mı acaba diye düşünmedim. Daha söylemeden, aha, dedim sır perdesi çözülüyor. Yine de bunu beklemediğim için 'şakaaaaaa. Demi? Şaka yapıyorsun?' falan dedim.
Yok! Çok ciddi.
'Dansözdün herhalde' diyorum. 'Şuan dansöz olmana imkan yok. Kıız kılık mı değiştiriyosun sen Allah canını almasın. Mafya mı var peşinde. Satçaklar mı bulursalar seni. Aha kesin buldular seni nereye kaçiyim diye yardım istiyosun demi? Valla düşünelim bi bilemedim şimdi.' diye bir çırpıda aklımdan ne geçiyorsa söyledim. Tamam Serdarcığım, şarkılarınla çok dalga geçtim. Bana bile bir tane düştüğüne göre harbiden de binlerce dansöz varmış. Özür dilerim (Tezkip yayını).
Güldü. Kekledi kesin beni diye düşünürken meğer eşeğin ayağı öyle değilmiş.
Çocuk yaşta dayısının oğlu tecavüz etmiş buna (evet kadına maddi, manevi her türlü şiddeti kınadım uzun uzun). Ailesi de evleniceksin dayı oğlunla demiş. Bu da sevgili bulup kaçmış. Bulduğu sevgilide bildiğin pezevenk çıkmış. Kızları kandırıp pavyona satıyormuş. Hikayeyi başka kaynaklardan da doğruladım. Bildiğin Türk filmi gibi duruyor farkındayım ama gerçek. Bu da, konsomatrislik yapacağıma, sanat icra edeyim bari dedim, şeklinde bir açıklamada bulundu bana. Böyle deyince, 'ebruli yapsaydın o zaman canım o da sanat' diyesim geldi ama onla para kazanılmıyor tabi. Baya baya kostümlü profesyonel dansözlük yapıyormuş. '6 ay önce, bıktım bu hayattan diye, ailemin yanına geldim. Onlarda bize ayak uyduracaksın o zaman dediler. Kendimi ispatlamak için kapandım. Ama yaşayamıyorum böyle. Eski hayatımı özledim' dedi. Bu hayattan bıkma olayının altında eminim bir şeyler vardır ama yeterince şoke olduğum için sormadım nasıl yani diye.
Temsili dansöz |
Şimdi bu durumda ne demeli. Dilediğin gibi yaşa, bu senin hayatın, git dansöz ol dememi bekliyor gözümün içine bakıp. diyemem. Normal arkadaşım olsun diye kaynaştım ben senle hanııım. Nasıl diyeyim, hadi o zaman gene dansöz ol, diye. Allahım! bir kızın kötü yola düşmesi iki dudağımın arasında. 'Lan bakma gözümün içine içine, gelmiş kapanmışın işte, 2 rekat namaz kıl geçer' diyorum. Yok! Koymuş kafasına. Namaz da kılamıyormuş zaten. Elinde kağıtla, baka baka kılıyormuş. Aha, namuslu diye tanıştım bu da orospu çıktı. Hayır kapalı da kız. Ben şimdi hangi kritere göre bulacağım bu namuslu kızları da arkadaş olacağım. Kaderim mi lan benim bu. Bütün arkadaşlarım ya oynak çıkıyo ya da sonradan oynak oluyor. Allah ım inşallah bende düşmem kötü yola.
Tabiki arkadaşlığımı koparmadım kızla. Ne olursa olsun, herkesin yaşadığı, seçtiği hayata saygım var. Yine de başına kötü şeyler gelmiş olması, hayatının devamında daha kötü şeyler yapmasına sebep değil. Bunu düşünüp kızıyorum bazen ama ailesinde de suç var. Gelmiş kuzu kuzu yanınıza. Bir adapte olsun önce hayatına. Hemen türbana sokup zıt kutuplar yaşatıyorsunuz kıza.
Kuaföre gittik ertesi gün. Dibi çıkmış saçlarını sarıya boyatıp kısa kestirdi. Dar kotlar gömlekler aldı. Makyajını yaptı. Burdayken takıldığı çocukla, öpüştü koklaştı vedalaştı. İşleri yoluna sokup evleneceklerini söyledi (çocuk başka şehre arkadaşına gidiyor diye biliyor. Dansöz olduğunu bilmiyor safozum ve tahmin edilebileceği gibi hiç aramadı çocuğu daha sonra). Otobüs biletini aldı ve gitti. Kız bildiğin fake atıp girdi hayatıma ve gitti.
Bir sene sonra, minicik elbisesi, topuklu çizmeleri elinde de bir şişe jack Daniels ve koca bir buket çiçekle ziyaretime geldi. İstanbuldan bulunduğum şehre taksiyle gelmiş. Bildiğimiz sarı taksilerden olan taksiyle. Evini kurmuş. Gecede 200-750 arası kazanıyormuş. Yedik içtik. Dertlendi. Hayatını böyle yapanlara sövdü (sensin hayatını böyle yapan diyemedim). Hep erkekler mi kadınların üstüne binicek şimdi ben kullanıyorum onları falan diye kendini tatmin etti ve gitti.
Şimdi bu hikayeyi dinleyen, okuyan herkes: Dış görünüşe aldanmamalı, insanın içini bilemezsin,neydi ne oldu falan diye düşünüyordur eminim. Bense gecede 750 iyi para diye düşünüyorum. Allahım sen aklıma sokma yarabbim. Kocam var benim namuslu bir insanım ben!
dürüst olmak gerekirse bende direkt iyi paraymış dedim. bağlama çalmayı öğrenip bende Ankara pavyon gecelerine mi düşsem ne. Ankaralı Kurall :)) (çift ''l'') ile
YanıtlaSilbende gelir Ankara havası oynatım :D
Silyok sen gelme sana göre yerler değil oralar, sap dolu bütün masalar :D
SilÇok güzel anlatmışsın yine tatlı şey seni.Miras seni sevdiğimi biliyorsun.Yaz canım,seni okumak bana huzur veriyor.Bu hikayeyi sanırım bloğunda gezerken okumuştum.Yaşlılık işte yorum yapmayı unuttum mu,yoksa bir işim mi engel oldu bilemiyorum,ihmal etmişim.İşte türbanın gerçek bir örtü olmadığının ispatı olan hikayen.Çok güzeldi.Ama yine söylüyorum,güzel olan anlatımın,acı olan ise bu durumdu.Öpüyorum seni kızım.Sevgiler.
YanıtlaSilmotivasyon kaynağımsın cansın ece ablam (:
SilNe diyeceğimi bilemiyorum bari 750 gerçekten iyi paraymış diyeyim :D
YanıtlaSilo zaman hep beraber pavyona
Silçok ilginç harbi harbi türk filmi gibi ya. ağzım açık okudum.. ne insanlar ne hayatlar var.. bazen tercihle bazen tercihsiz yapılan yanlışlar, doğrular... buna da hayat diyoruz ve yaşıyoruz. çok şaşırdım cidden ama ya.. :D gülsem mi ağlasam mı bilemedim.. elinize sağlık <3
YanıtlaSilKimin ne olduğunuda bakınca anlayamıyoruz ki :D
Sil