Dıştan yakışıklısın dediler , içimdeki acıyı bilmediler.Çok gülüyorsun dediler , hergün ağladığımı bilmediler .Hayatı seviyorsun dediler , yaşarken öldüğümü görmediler . . !3 dakika baktım. Önce fotografa baktım, sonra yazıya baktım. Fotografı öğlen saatlerinde çektirmiş. Masada oturuyor. Önünde çay bardağı. Öğle yemeğinde küçük Emrah ı yemiş de sindirememiş gibi bir yüz ifadesi var. Sarışın, mavi gözlü,düzgün bir fiziği var. Üniversteyi yeni bitirdi. Hafta da en az 3 kız götürüyosun. Hala fotografa bakıyorum. Bunları niye yazmış, kimi etkileyeceğini düşünmüş anlamaya çalışıyorum. Girdap oluyor foto gözümde. İnsanlık tarihinin onun perişan halini görmesini istiyor. Masada çay içerken hemde! Dur bakiyim, acısını anlamaya çalışayım: Fotografa bakınca ne görüyorum? Boynu bükükleerrr, boynu bükükleeeerr. Anasız baabasıııız, garip yetimleeeerrr. (Küçük emrah şarkısı) İt herif, üniverste okurken kira bile vermedin 3 oda bir salon oturduğun daireye. Tamam ailenle çok yakın değilsin ama oturduğun evi baban aldı sana. Ne acısı ne ölmesi. görende köy meydanında anasına saldırdılar sanar.
Aynı çocuk dükkana giriyor havalı havalı. Bu sefer Emrah ı sindirmiş. Tatlı olarak Tarkan ı yemiş gelmiş. Git sıç o Tarkan ı! Daha Emrah ı kabullenemedim. Anlamaz ki.... Motorunu park edip abla naber diye yanıma geliyor. Kendisinden 2 yaş büyüğüm ama alıştım abla lafına. Çocuğun abi amca emmioğlu takıntısı var. Hacı demesin diye susuyorum.
Kara keçiyi gördün mü diye sordum (eski sevgilisi, benim de arkadaşım).
Amaan bırak onu sevgilisi var zaten kimle ne bok yiyor belli değil dedi. Bu arada kızın bunla ayrılığından beri ilk gerçek flörtü. Habire ünlüleri yiyen arkadaşsa her gece farklı bir salak-kızı eve atıyor. Bide fotolarını gösterip ballandıra ballandıra, nasıl tavladım ama, diye anlatıyor. Arada bir kızları yanımıza getirip gösteriyor.
'Ben size benden ayrılırsa orospu olur dedim' diyor. Dişlerim gıcırdıyor o arada. Ya, ne anlatabilirsin bu kafadaki adama diyorum ama vicdanım el vermiyor.
-Niye orospu olsun 20 yaşında kız. Girmiş işine çalışıyor. Gayrı menkul danışmanlığı yapıyor. Gayette yetenekli. Okuluda sallamayacakmış bu sene, düzenli gideceğim dedi.
-Geçen hafta başkasıyla birlikteydi.
-Değildi. Ki olsa ne farkeder. O çocukla bir tanıştılar denediler olmadı.
-Yakında verir herkese.
-Pardonda sen uykusuz her gece, bu soğuk bahçede, her birine veriyorsun. Sana bişey diyor muyuz ağzımızı açıp? (Az önce bende Ajda Pekkan yutmuş olabilirim)
-Ben vermiyorum alıyorum. Erkeğim ben. (Verme kelimesini kim bulduysa bütün tır şöförleri toplanıp üstünden geçsin. Hepsi tek tek verdirtsin buna, anlasın ne vermek).
-Erkeklik öyle olmuyor! Her gün farklı bir kızı eve götürüp hava atıyorsun. Bence orospu şeyine sahip çıkamayana denir. Seninkini görmeyen kalmadı buralarda. Erkeğin fahişesi de kadınınkine on basar.
Dediiiim. Ama ufak ufak farkettim ki, ağzımdan çıkanlar kulağımı kemirmeye başlamışlar. Ehe ehe diye de güldüm arkasından. Allahım nasıl bir yavşağımmmmmm.
Neden böyle yaptığımı merak eden varsa sayfanın başına dönsün ve bu öküzün fotografa yazdığı yazıyı okusun. Ben söyledim diye kendini sorgulayıp hayatını değiştirmeyecek. Sadece hakaret etmiş olacağım onun gözünde. O da güldü. Lan hiç mi gerçeklik payı var diye düşünmedin. Bakıyorum da gayet içten gülüyor.
***
Bira alırken çalıştığım bir spotçu var. Arkadaşıma gitmem lazım. Abi dönerken benide götür diyorum. Yolunun üstü.3 vesait değişteremiyeceğim bu sıcakta. Muhabbet ede ede gidiyoruz yolda. Adam 110 kilo falan. Kafa 3 seneye kalmaz kel. Top sakalı var beyaz. Götündeki kıllarda beyazdır ama aklıma getirmemeye çalışıyorum. 42 yaşında bekar. 'Beni tanıştımayacak mısın arkadaşınla' diye soruyor. Önce anlamıyorum. Ama kan beynime doğru toplanmaya başladığına göre kötü bir yere varacak bu muhabbet.
-Niye abi?
-O kadar güzel arkadaşların var hiç tanıştırmıyosun?
-Öyle bir kız değil ki. Üniversteyi yeni bitirdi. Ailesi de kıza çok düşkün. Bankacı olacak geçti mülakatları. Sevgilisi vardı hatta 24 yaşında o da bankacı oldu bu sene. Ayrılmışlar teselliye gidiyorum.
-Üzüldüm mü? Üzülmedim.
-Abi 23 yaşında o kız.
-Olsun ne güzel işte.
Çok sinirlenince vücudumdaki organlar bağımsızlıklarını ilan ederler. Kulaklarım çınladı birkaç saniye. Gözüm seyirdi bir iki kere.
-Yarı yaşında o kız. Sen kendine yakıştırıyor musun?
Kız da bebek gibi. Bu ikisini yan yana gözümde canlandırırsam, burnum alır başını gider diye korkuyorum.
-Ne var? Benim sevgilim hep o yaşlardaydı. Niye yakıştır mıyım?
-Paralı askerdir onlar!
-Hayır ne parası hep onlar hediye alıyor bana vallahi.
Yapma beh! İnandırıcı geldi mi şimdi bu. 20 li yaşlarda bir kız, filinta gibi kaslı yakışıklı manitaları bırakıp senin peşinde koşacak! Bende Aslında Obama nın karısıyım. Tebdili kıyafet halka karışırken yolumu kaybettim de Türkiyeye geldim.
-Ya pardon da gencecik kızlar o kadar yaşıtı genç adam dururken niye sana hediye alsın.
Aha adam atçak beni arabadan.
-Muhabbetim güzel. Çene var çene.
-Haaaa sen bütün o genç adamlar ayaklarıyla konuşuyor sanıyorsun o zaman. Çeneyi Allah bir sana yollamış.
Yukarıda işler nasıl yürüyor sanıyor acaba. Boy koyalım mı? Koy biraz. Metobolizmayı naapalım kilolu mu olsun? Olsun olsun,bol bol koy ondan. Çeneyi napalım? Koy koy ondan da koy. Akıl? Yok ya fazla oldu bunlar ondan verme. !!!
-Abi severim seni. Çalışkan adamsın. Efendi adamsın. Bul 35 yaşında hanımefendi bir kadın, mutlu ol. Ne işin var 20 yaşında körpecik kızlarla. Çoluk çocuk gelmesi lazım sana onların artık. Bu söylediğin şeyle bana hava atmıyorsun şuan yadırgıyorum daha çok.
Allahtan yol bitti indim arabadan. Lafa laf karıştı. Teşekkür ettim gittim. Bu anlamıştır en azından. Utanıp bir daha kimseye konuşmaz böyle. Hava atacağım diye kendini küçük düşürmez.
Hııııı....Cari çalışıyorum ben bu adamla. Tut çeneni be kızım hep kendine zararım. Neyse kızları kurtardım en azından.
***
Kıvırcık saçlı bir müşterimiz var. Kendisini çok severim. Her geldiğinde yarım saat sohbet ederiz. Kültürlü, ayakları yere basan, sağlam bir adam. Dünyayı dolaşmış. Eski işletmecilerden. İstanbul un en pahalı yerlerinde ev ve dükkanlar almış sefa sürüyor. Çok bira tüketiyor. O yüzden bira göbeği oluşmaya başlamış. Boyu da 165 ama şirin baba gibi sevimli. Maviye boya, bir de beyaz don giydir, aynısı. Eşiyle ayrılmış bu şirin baba abi 5 yaşında bir kızı var o bakıyor. Kadın ben bakamam demiş, bu da saygı duyup almış çocuğunu. Zor olmuyor mu dedim güldü. Bu bir tane değil ki dedi. Aaa başka kim var dedim. 6 tane dedi. !
-Abi 35 yaşındasın ne ara yaptın? Nerdeler bu çocuklar?
-Biri Finlandiya'da, diğeri Çin'de, öbürü Rusya'da, bir diğeri. Bir diğeri de Bulgaristan'da. Biri zaten yanımda.
-5 etti! (unutması normal, malum)
- He Bulgaristan da iki tane var.
Hayatımda normal insan yok. Alıştım zaten. Türbanlı bir kızla tanışıp arkadaş olmuştum. Bir tane de mülayim, iyi huylu, uçuk kaçık olmayan biri olsun dedim yanımda.5 ay sonra 'ben aslında dansözüm kaçtım da geldim ama özledim o hayatı deyip' açılıp saçılıp gitmişti. Yine de şaşırmalara doyamıyorum.
-Noolcak o çocuklar?
-Görüşüyorum hepsiyle. Anneleriyle de. Kimisi sana mı kaldık bizim halimiz vaktimiz yerinde dedi. Kimisine ev araba aldım para yolluyorum. Finlandiya dakini getirip buraya yerleştirmeyi onla devam etmeyi düşünüyorum.
Adam her ülkeye bir anı bırakmış. Fotograflarını gördüm hiç biride Türk'e benzemiyor. Natoya dilekçe mi yazsam. Dünya barış ve kardeşliği için Şirin Baba Abiyi işe alsalar. Hatta bu çocuklar toplanıp yürüyüş yapsınlar. HEPİMİZ KARDEŞİZ sloganları atsınlar. Yalan değil sonuçta başları ağrımaz.
Şirin Baba Abi nin Çocukları (temsili olmayabilir) |
Hani klasik bir foto var ya 23 Nisanlarda her ırktan çocuk dünyanın etrafında el ele tutuşup kardeşlik mesajı verir.
Hah! Onlar İşte Şirin Baba Abinin çocuklarıymış.
3 farklı kültür. 3 farklı yaş aralığı. Bambaşka insanlar. Ortak noktaları cinsel dürtüleriyle başlarını belaya sokmak. Hepsi hayatından memnun bir şekilde. Doğru yaptıklarını düşünüyorlar. Şirin Baba Abi bilinçli bir insan ama diğer ikisine sorsanız, herkes kahpe namussuz bir o temiz.
Alan razı veren razı ama ben bunların ulu orta saçma sapan konuşmalarından razı değilim. Şeyinize sahip çıkamıyorsunuz, bari çenenize sahip çıkın!
Not: Şirin Baba abi bu lafım sana değil. Sen Dünya barışı için insanlığa gereklisin. Şartsın.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil