Öncelikle belirtmem lazım bu blok öyle günlük falan değil. Kafamda o kadar çok şey var ki arada bir boşaltmam lazım onları. Hep kısır döngüye girmiş sıkıntıları düşünmekten beynimin sağ lobuyla sol lobu birbirine girmesin diye mücadele etmekten sıkıldım muhtemelen. Kağıt kalem çok zahmetli. Bilgisayara dosya açsam ara ki bulasın. En temizi bu sanırım.
Sevgili kendim:
Her severinde her şeyi yapabilirim sanıyosun ama nah yaparsın diyorum sana burdan (her yapabilirim diyişimde yazılı kanıtım olsun). İmza- anladın onu sen.
Sır da tutamıyosun
Ya tutamıyorumda anlamıyorum ki niye her önüme gelen oturup bana hayat hikayesini sırrını anlatır. Manyak mısınız sevgili tanıştıklarım. Anlımda güvenin bana mı yazıyor. Hayır dinlerken çok tatlı. kime anlatçam sanki diye kendimi kandırıp dinliyorum ben bunları sonra gidip anlatıyorum. Anlatıyorumda Allah var çok ilginçse. Bide çok alakasız kişilere çok isim vermeden. Ya bi arkadaş var başına gelmiş böyle böyle diye. Olayını anlattığım kişide kızmasın bence bana farkettiyse falan. Ulan kozmik evrene bile hayrın olmayacaksa niye yaşıyorsun sen bunları. İnşallah hepimiz öyleyizdir. Mal gibi bunu yapan bitek ben değilimdir.
Hayırsızsın
Değilim aslında insanlar hayırsız. Tamam bende insanım. Hop girdim mi o kümeye. Eğer hayatın çok iyi değilse bişeyler tersse acılar sana. O yüzden çok yakın akrabalarımda olsa arkadaşlarımda olsa görüşemiyorum. -Seninkiyle naaptınız. -iyi iyi barıştık. -hee ne güzel sevindim. - yok aldattı beni -aa biliyodum güzel mi kız alayım en ince ayrıntısını.
- ya senin borç harç naaptın. -ödedim. -hmm iyi olmuş. - aslında icra geldi evi topladı götürdü. -aaa nerde yatıyosunuz -tencerede! yok yani Genel de insanlık olarak böyleyiz. Dramatiziden besleniyoruz. Ama bu oyunu oynamak yorucu gelmeye başladı bana. Çok yakın olmadığım insanlara sırf kan bağım var diye derdim başımdan aşkınken kendimi göstermeye gidemeyeceğim. He benim onları görmemse mesele üzgünüm, aşağısı kasımpaşa.
Çok tembelsin
Evi bok götürüyo bildiğin. Bende çok rahatsızım ama yapçak bişey yok. Evi temizlemeye yarayan aletin bile temizlenmesi gereken bi dünyada yaşıyoruz. O kadar ince düşünemiyorum. Geçen bi arkadaş şu elektrik süpürgesini sil tozdan ismi okunmuyo dedi (abartıyor). Haklı ama ölsem aklıma gelmez gidip elektrik süpürgesini şöööyle bi sileyim camsille parlasın. Evide temizlediğimi sanıyorum ama aslında temizlemiyorum herşeyi çekmecelere sokuşturuyorum. anlamıyorum arkadaş bu bana lazım olıur dediğim hiç mi bişey lazım olmaz ya.
Başarısızsın.
Ne kalabalık çevrem var. Ev her gün dolu. Hesapta çok sevenimiz var. İnsan özgüvenini yitirince insanlara da yabancılaşıyor sanırım. 23 yaş depresyonu mu var acaba menopoz gibi. Hani şu 27 yaşında ölen çok başarılı adamlar var ya onun gibi bi lanetimi var acaba bu yaşın. Büyümekle büyüyememek arasında. Gerçekleri idrak etme yaşı gibi. Düşünsene tam bu yaşlarda çiziyorsun yolunu, işini, hayatını geçireceğin insanları falan seçiyorsun. Ben bunu 5 sene önce yaptım. Yapacak bişey mi kalmadı acabada kurtlanıyorum.
Neyse çok çabalıyorum. Sürekli işim için çalışıyorum, insanlara iyi davranmaya uğraşıyorum. Dürüst olmak, yalan söylememek, sürekli gülümsemek, yardım etmek cart curt falan da yetmiyor bir şekilde. Yaşamaya üşeniyorum lan bildiğin. Ölmek diyincede ödüm kopuyor. Ölüp bitirmek değil, ölüm anı beni delirten. Lan o can çıkarken ya kararsız kalırsa. Tahayyül bile edemeyeceğim acılar verirse. Ölüm yani yaralanmak falan değil yok ki ötesi.
Yaşayayım en kestirmesi. Doğru bildiğimi okuyup nefes almaya devam edeyim. Neler sığdırdım şu hayata ve hiç bişey de başaramadım. Can yakan itiraflarım var. Komik anılarım var. Gözlerim çıkana kadar ağladığım, içim sökülene kadar gülmüşlüğüm var. Söylememek için dilimi ısırdığım düşüncelerim var. Günde 12 saat taktığım bir maskem var. Sevdiğim bri adam var en azından. Kaplumbağam var erik kadar birşey... Çocuk mu yapsam acaba... Yok lan kim uğraşacak onla.
Hadi bir kahve yapayım o zaman kendime
Beni unutsana dünya...
Allahaşkına ben elektrik süpürgeyi camsil ile temizlesem kafayı yerim. Benim teyzem her kullandığında çamaşır suyu ile silip kurulardı. Antrede ona bir köşe ayırmıştı ( biblo misali ama sehpasız olarak) oraya koyardı düzgün bir şekilde. Üstüne de kendi elleri ile bilmemkaç haftada her akşam göz nurunu döküp ördüğü dantelden örtüsünü geçiridi ( evet canım, dantelden resmen KILIF yapmış ona). Şimdi gel de temizliği sevip bağrına bas, resmen genler tehdit ediyor seni ne hale sokarız diye. En iyisi hiiiiiç bulaşma bu tür olaylara, yeterince takıntılarım var mersi...
YanıtlaSilTeyzen beni tanısa kesin oklavayla kovalardı :D Genlerine şükret bence, tamam biraz kırıklık varmış ama genç gösteriyor seni o genler. Benim ki o daldada bir işe yaramıyor :D
YanıtlaSilİltifatın için teşekkür ederim ama ben 30 a kadar hep yaşımdan büyük gösterirdim nedense. Sonradan frene basıp yavaşladım demekki. Ne bileyim belki çocuk ruhumdandır :) Neyse boşver görüntüyüüüüü...(aradan 10 dakika geçti)... Bunları yazarken kızım PET şişelerin kapaklarının nasıl açıldığını keşfetmiş ve anında içeriğini halının üzerine döküp üstünde çorapları ile zıplamaya başlamış... Bir kırışık oluştu yüzümde elveda gençlikkkkk :D
Sil:D Espri bulaşıcı heralde. Mizah üzerine yazmayı denemelisin. yorumları okurken ben eğleniyorum çünkü :D
YanıtlaSilBelki yazma konusunda özgüvenim artarsa denerim ama şimdilik düşünmüyorum. Bilmem bahsettim mi ama ben hiç türk okuluna gitmedim, doğma büyüme almanyalıyım ( evet alman değilim, iki ülkenin arasında sıkışıp kalan biriyim). Evlenince buralara yerleştim ve türkçem ( hele yazılı olanı) pek de iyi değildi. Yavaş yavaş geliştirmeye çabalıyorum. Blogumu almanca olarak da yazabilirdim ama o kolaya kaçmak olurdu.
SilHiç hissetmedim. Cümlelerin yerli yerinde ve hiç anlam düşmesi yok. Kim bilir kaç sene geçti tabi baya gelişmiş. Ayrıca düzeltmeye çalışmanda harika çünkü Türkiye sempatik bulur yarım dil konuşan kadını. Helal olsun
Silyok yok unutmasın da anlat böyle iyi oluyo :)
YanıtlaSil