HANİMİŞ MİRAS?

Nerdesin?  Onlarca 'kız sen nerdesin?' mailim birkaç tanede  'nereye kayboldun' yorumum var yazılarımın altında. Demek ki m...

16 Aralık 2015 Çarşamba

MİM - TAKINTI

Takıntılar. Sevdiğim ve sevmediğim şeyler... Blog dünyasının kendine göre bir raconu varmış. Girmeden kesinlikle tahmin edemeyeceğiniz şeyler. Benim bloğum az buçuk takıntılarım üstüne kurulu zaten. Ama racon madem mim yemek, Deli Müzeyyene teşekkürlerimi sunuyorum. O ne samimi blog öyle.

Miras nelerden nefret eder?

Mutfak dolabı kapakları. Amerikan mutfaklı bir evde oturuyorum. O dolabı açtıysan kapağını niye anneciğinin ağzı gibi açık bırakırsın ki?

Kendini çok öven insanın ağzına banyo terliğiyle vurmak istiyorum. Çok övünüyorsa özgüveni eksiktir. Bırak başkaları övsün seni.

Malı çok kıymetli insanı sevmem. Bak kıyafetimi veriyorum ama bişey olmasın, aman arabama zeval gelmesin, of telefonumu çizdin... Yeri dolmayacak mal yoktur. Karşındaki insana bişey olmasın.

Marjinal olmak için sapıtan insanın da ayağımı ağzına sokasım gelir. Kafanı cart yeşile boyayınca o esmer tene, Tarık Mengüç gibi duruyorsun, deniz kızı gibi değil. Reflektör niyetine, kaza yapan arabanın önüne mi dikeceğiz seni ne yapacağız?





Facebook kullanıcılarının yüzde 70 ine kılım ( http://miraserist.blogspot.com.tr/2015/09/dunyann-basna-gelen-en-kotu-sey-hitler.html )  sebeplerine burdan bakabilirsiniz.

Kıskanç insana hiç tahammülüm yok. Sevgilisinin yanında gördüğü bütün kızlara fahişe, erkeklere puşt muamelesi yapan insana duyduğum tiksintiyi lağım faresine duymuyorum. İçi fesattan kokar o tiplerin. Seven kıskanır lafını da kim bulduysa dibine kadar ezikmiş. İnsanın hak ve özgürllüklerini sadece seviyor diye kısıtlayan insana ayrı bir tahammülsüzüm. İçine içine sev. Milleti rahatsız etme.

İzlediğim filmi ikinciye izlemem (istisnalar her zaman vardır.) Okuduğum bir kitabı ikinciye okumam. Yeni şeyler öğrenmem lazım. Bildiğim şeyi tekrar görmek istemem.

Korku filmi izleyemem çünkü empati yeteneğim yüksek, canı yanan birini görünce benimde canım yanıyor (aynı zamanda ödleğim) Filmin devamını gece rüyamda çekmek gibi bir huyum var.

Allı pullu, güllü, dallı budaklı kıyafetler ve ev eşyaları kullanmam. Daha spor ve pastel şeyler tercih ederim.

Küpe, kolye ve bilekliği bir arada takamam.

Demire alerjim var. Zengin hastalığı da zengin olmayınca hiç çekilmiyor. Takılarımın hepsi gümüş ya da altın olmak zorunda yoksa yara yapıyor. Yine de ojeyle metali absorde edip, bir süre kullabiliyorum metal takıları.

En büyük korkum, ölüm, sevdiklerimi kaybetmek falan değil, kilitli boş bir odada/kutuda ölene kadar unutulmak.

**                    **               **                  **                 **                             **                  **


Miras neleri sever?

Kitaplara bayılırım. Hayatımda kitaplara döktüğümün beşte birini gardrobuma dökmemişimdir. Beni evde bütün gün yalnız bırakırsanız sabahtan akşama kadar kesintisiz okurum. Akşam olunca ne yaparım? Işığı yakar yine okurum. Okumaktan kör oldum ama okurum.

Kitap okumadan asla uyumam. Çantamda her zaman bir kitap vardır. Evden çıkarken ilk düşüncem bir kitap seçip 'başıma bir kaza gelse, hastaneye yada karakola düşsem boş boş durmayayım okuyacak zamanım olur beklerken'dir. Hastaneye düşeceğimi düşünürken bile ilk aklıma kitap gelir. Psikoloğa görünmem lazım ama ona vereceğim parayla kim bilir kaç raf kitap alırım diye gidemiyorum.

Misafir ağırlamaya bayılırım. İyi, rahat ve eli bol bir ev sahibiyimdir. Eve girdiğiniz andan itibaren yemeğe başlar, çıkana kadarda bir şeyler yeme içme olayınız kesilmez. Evin içinde de eğlence namına ne ararsanız bulabilirsiniz. Canlı müzik, masa oyunları, plastitation... Hatta yemek masası tenisi turnuvası.

Mumlar her zaman ilgimi çekmiştir. Evin her yeri büyüklü küçüklü bir sürü mum dolu. Kendimde mum yaparım.

Amele bir ruhum var. Geçmiş hayatımda inşaat işçisi olabilirim. Bardak çanak boyamaktan bahsetmiyorum. Masayı söker kaplarım. Gardrop kapaklarımı boyar verniklerim. Ev eşyalarım eskisinde, yeniden tasarlayayım diye dört gözle bekliyorum. Sanırım bu da beni normallikten uzaklaştırıyor.

İçimden saf olarak geçen her şey olur. Birinin kıyafetini beğenmediğim de üstüne bir şey dökülür ve değiştirir. Eve aldığım bir eşya içime sinmezse kırılır. Birine kızdıysam başına mutlaka bir şey gelir. Çok özendiğim ama alamadığım ya da yapamadığım bir şey varsa, hiç ihtimal yokken bile kendiliğinden avucuma düşer. Ama isteyerek yapınca olmuyor. Kendim kontrol edemiyorum. Onu bir başarayım Allahın izniyle dünyayı ele geçirmeyi falan düşünüyorum. Nasip kısmet.

Ütopyalara, fantastik her şeyi çok severim. Yazarı inandırıcıysa hele, başka bir dünyada izlerken ya da okurken kendimi unutmak en büyük zevkim.

110 sözlükte yazarım. Blog yetmedi. Yazmaya doyamıyorum.

Ahlak değerlerimi aşmadığı sürece yapamayacağım şey yoktur. Anahtarı verilirse hiç denemediğim halde traktör kullanırım. Traktör ne, uçak kullan tarif edeceğiz deseler, ay ben yapamam, demem. Bir arkadaşımla iddalaşırsam yoldan tanımadığım birini çevirir fikrini sorarım.  Kalabalık bir konserde sahneye çık, şarkı söyle denirse çıkarım (sesim tek kelimeyle berbat).  Doğum günümde kafama taşlı bir taç takıp prenses de olabilirim.

Yapmadığım bir şey varsa mutlaka denerim. Hayat yapamadıklarımıza hayıflanmak için çok kısa. Keşke diyeceğime, pişman olmayı her zaman tercih etmişimdir. İnsanların hakkımda söylediklerini duyduğum en güzel şey - Mirastan bahsediyorsak, yapar - Ve sırf bunu bilmek bile, her şeyi yapılabilir kılıyor...

Sağlıcakla kalın.


























5 yorum:

  1. Miras yeni yazı yayınlar da ben yorum bırakmazmıyım?? Tamam tamam, bir ara benden de ses çıkmadı ama telafi edeceğim söz. Bu takıntı mimine beni de etiketlemişler, üç gündür takıntı listeleme telaşındayım. Ben bazı takıntılarını paylaşıyorum ama farklı sebeblerim var. Mesela bu korku filmi meselesi. Beni korkutmuyorlar, canım sıkılıyor uykum geliyor. Polisiye filmleri beni daha heyecanlandırıyorlar. Kitap takıntını okurken " Gilmore Kızının türkçe versiyonu bizim Miras" diye seni gözümün önünde canlandırdım da. Ah dur, bir takıntı daha buldum hemen listeye ekliyorum... Öptüm canım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen bende etiketlicektim seni ama kesin vardır dedim doğru çıktı. Hiç korku filmi izlerken korkmadın mı? Nerelerdesin sennnnnn (:

      Sil
  2. Mimi yaptığın için ben teşekkür ederim! Yani sonuçta sen beni mimledin diye ben yapmak zorunda mıyım da diyebilirdin :D
    Empati yeteneği benden yüksek bir insan! Film izlerken ya da gerçekte en ufak şey de bende de kendi canım yanıyor gibi oluyor ama korku filmlerini herhalde hep geyik konusu yaptığım için onlarda olmuyor :D
    Mum yapmayı merak ediyorum ben ya :D
    Durmadan kitapları düşünmen ne kadar güzel.E psikologlar da çok para istiyor.Gerçi ucuz olsa herkes giderdi,öyle de psikologlar kafayı yerdi herhalde.Bilemedim :D
    Sözlük yazarı olmak güzel şey bende düşünüyorum aslında hep yapsam mı diye :D
    Evet ya çok haklısın hayat hayıflanmak için çok kısa bence ben senden aldığım etkilerle çok güzel işler yapcam :D

    YanıtlaSil
  3. Çok ilginçmiş gerçekten :D ah şu takıntılar
    Sevgilerle,
    fernoce.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
  4. Bioğunuzu takibe aldım ben de benim bloğuma beklerim sevgiler :)

    YanıtlaSil