HANİMİŞ MİRAS?

Nerdesin? 
Onlarca 'kız sen nerdesin?' mailim birkaç tanede  'nereye kayboldun' yorumum var yazılarımın altında. Demek ki mail kullanmayan tek salak benim. Valla farketmezsiniz sandım ama yanılmışım. Açıklıyorum. Flash flash flash. 

Hayatımı ters çevirdim. İşletmemi devrettim ve başladım kariyer planlamasına. Ayda 14-15 bin kazanırken hangi asgari ücretcik beni tutacakmış şaşarım. Evirdim çevirdim evliliğimi ve hayatımı alt üst edecek bir plan kurdum. Maceraperest kocacım Can da her zaman ki gibi benim aklıma uydu. Bir buçuk metrelik bir eniştem var kendisi yurt dışında çalışıyor. Aradım onu, biz de gelelim dedim. Neden dediğim hakkında hala bir fikrim yok. Boşluğa düştüm ve dar geldi buralar. Can için hemen bir iş bulundu. Çünkü bilişim uzmanı bilgisayar manyağı bir kocam var. 'Bir kaç aya Can gelir. Can geldikten bir kaç ay sonrada sen gelirsin' dendi. Can 'ın bir aylık maaşı 4 bin dolar. 1 dolar 3 lira nerdeyse. Lojman da veriyorlar. iki sene iki kişi çalışıp havuzlu bir villa alabilirim. ingilizcemi geliştiririm. Türkçeyi unutmuş gibi 'hımmm nası diyor siz turkler' falan yaparım. Saçlarımı ombre yaparım. Dudaklarımı şişirtirim. Ne bileyim. Hayatımızın iki senesini verdim gitti.

Bekle beni Rıfkı ben geliyorum

Esas bomba gideceğimiz ülke : Afrika! Sokakta tavuk görünce yolumu değiştiriyorum. İnşallah götümü leopar kapar da aklım başıma gelir. Bahçemde yavru maymun yetiştirmeyi planlıyorum. Maymuna Rıfkı ismini vermek niyetindeyim. Safari turlarına çıkarım. Oradan Hindistan 6 saat. Hindistana gidip üçüncü gözümü açarım. Onlara zeytin yağlı yaprak sarma yapmayı öğretirim.Malum ineğe tapıyorlar. Gidip ineklerin kulaklarına et sote tarifi fısıldarım (öyle sere serpe gezip sinirimi bozmasınlar). Gece yatağa girince bunları düşünüyorum. Aramızda dua eden varsa geceleri Allah rızası için bi dua da benim için sıkıştırın araya. 'Allahım şu Miras kuluna da acık akıl fikir ver' diye.

Amcam taşa oturma cırcır olursun

Can gidince bir kaç ay Türkiyelerde bir başıma ne yaparım ben dedim ve yine dahiyane beynim kafatasıma sığmadı. Dubleks dayalı döşeli evimi toplayıp bir depoya kaldırdım ve akrabalarımızın koloni halinde yaşadığı semte taşındım. Yine Can'ın bir akrabasının alt katına. Hilton banyomu hasretle anıyor burdan selam yolluyorum. Müstakil bir evde bahçe katında bir odalık eşyam var şuan. Yaşıtlarım çocuklarını yollayacakları kreşi tartışırken ben internetten Afrika da muzun kilosu kaça, ona bakıyorum. Hadi ben kafama eseni yapıyorum da Can niye bana uyuyor onu hiç anlamıyorum. Üzüm üzüme baka baka morarıyor.

Bir- iki ay vaktimiz var Can'ın gitmesine. Bu süreçte dinlenip, playstatıon oynarız, yabancı dizilerimizin sezonlarını bitiririz dedik. Olmadı, olamadı. Ben normal olmayınca hayatımda normal olamıyor. Can'ın yıllardır gittiği kuaförü olimpik bir havuzun kafesini devir almış. Aldıktan sonra bunu karısıyla işletemeyeceğini anlamış. Ben salağım, bunlar benden daha salak. Miras gelsin işletsin dediler. Gidene kadar hem oyalanırız hem de düzene sokmuş oluruz kafeyi, arada bir de yüzeriz dedik ve kabul ettik Son bir aydır ebemin aşk hayatını beyaz perdede izliyorum. Bu da bambaşka bir komedi bambaşka bir hikaye. Bir sonraki yazıyı da bununla ilgili yazarım artık.

Sizleri çok özledim. Üzgünüm çok ara verdim ama hayatımı komple değiştirmek zorundaydım. Ruhen çok yorucu ve depresif bir iş. Kendi neşem yerine gelmeden sizinkiyle de oynamak istemedim. Yalnız ben bile şimdiden Afrika maceralarımı merak ediyorum. Hu bu arada biriniz benim yerime bebek yapsın. 2 sene daha yattı bebek işi. Elin Afrikalarında bir de doğurup, maymunlara kaptıramayacağım veledi. Öpücükler...