ÇİZİK KESTANELER

İlk aşk! Sonradan anlattığınızda rüya gibi anlatırsınız. Çocukluklarınızı, salaklıklarınızı, tüm o tecrubesiz yanlışlarınızı. Her şey çok güzeldir ama. Çünkü, herşey büyülüdür. İlk keffedişinizdir. Dokunmayı, bakışmayı, bakışları kaçırmayı... 

işte bir dengesizlik hikayesi daha geliyor. Dürüst olmak gerekirse, yaşamam gereken bir rüyayı nasıl kabusa çevirdim hiçbir fikrim yok. Sanırım başından yanlıştı. Bir kere bir erkeğin neresine aşık olursunuz önce? Tamam benim aşık olduğum arkadaşında derya deniz gözleri vardı, kumraldı, karizmatikti, çok efendi ve ilk bakışta bilgiliydi ama ben bunların hiç birini bilmiyordum. Çünkü sırtına aşık olmuştum!

9 yıl önce, okuldan kaçmaya çalıştığım bir sabah, bekçi kulübesinin yanında sağa sola volta atarken, benimle aynı işlemi yapmaya çalışan birinin sesini duydum. Sanırım bekçiyle araları iyiydi ki anlaşmaya çalışıyordu. İnce ve kibar bir sesi vardı ama ne dediğini tam duyamıyordum. Üstüne üstlük yüzünü de göremiyordum. Ama aşık oldum. Nabzım yükseldi, nefesim tıkandı, heyecanlandım ve kelebekler mideme s*çmaya başladılar. Kelebeklerin bu terbiyesiz faliyetinin sebebi muhtemelen, vucudumun geçirdiği evrimi saçma bulmalarıydı. Sonra bir kalabalık oldu ve kayboldu gözden. Bekçi amcayı mı öpsem, düşüp bayılsam mı, noluyo lan bana diye şaşırsam mı karar veremedim. Her ergenin yaptığı gibi gidip o zaman ki en yakın arkadaşım Gülay'a anlattım. Kim dedi haliyle. Neye benziyordu. Haaaaa dedim o an aydınlanmış olarak. Bilmiyorum! O an aklıma geldi yüzünü görmediğim.Erosun suçu. Oku adamın götüne atmış, yüzüne atsa görürdüm bende.

Aradan bir hafta geçti. Sırtlı, omuzlu, bekçili rüyalar gördüm. Sonra biyoloji sınıfından çıkarken, bir mavi göz geçti yanımdan ve kelebekler tekrar faliyete geçti (ne yaptıklarını söylememe gerek yok sanırım!). Yüzünü de görmüştüm. Gülay'ı buldum. 

-Oha bizim okulda böyle tipler varmıymış 

-O Gülay buldum onu! dedim 

-Nasıl tanıdın?

-Sırtından tabiki.

-Aferin sana salak. Okuldaki en yakışıklı son sınıf süper lise çocuğun sırtına aşık olmuşsun.

1. sınıf ezik bir ergen olarak nasıl yaptım bilmiyorum ama tanıştım. Okul koridorlarında uçar adım Leyla gibi dolaşıyordum. Evleneceğimizi ve mavi gözlü çocuklar yapacağımızı hayal ediyordum. İlk defa aşık olmuştum ve resmen gazozla sarhoş oluyordum.

Hikayenin bu kısmını özet geçeceğim. Uzunca bir süre mesajlaştık ama benim çömez olmam işimizi zorlaştırdı. Koridorda elini omuzuma atınca namusum kirlendi sanıyordum. Artık benim helalim falan diye düşünüyordum çünkü.Sonra biraz havam olsun diye Hentbol takımına yazıldım ve çok başarısız olduğum ortaya çıktı. Benim maçlarıma geldikçe daha da dibe battım ve nihayetinde ilgisini kaybettim. Soyunma odasında onu, göbeği piercingli takım kaptanıyla öpüşürken yakalayınca ilk aşk acımı da yaşamış oldum. İnanılmaz zordu ve çok acı verdi. Peki ben naaptım?

Aradan 6 ay geçmiş ve aşk acımı atlatamamış bir ergen olarak yapılabilecek en saçma şeyi yaptım. Yadırgamayın o zamanlar çok modaydı. 5 arkadaş oturduk ve hepimiz yaptık. Utanç içinde söylüyorum faça attım. Canıma kıyamadığım için deriyi tırmalama derecesinde ve hafif sıyrıklardı. Sadece bir tanesinin iki santimlik izini hala saklarım kolumda. O da ondan hatıra olsun diyeceğim ama diyemiyorum çünkü o bunu görünce hepimize ÇİZİK KESTANELER gibi olmuşsunuz dedi. Yani façayı görünce aklıma o gelmiyor. Kestaneyi görünce geliyor. Farkındayım, hiç romantik bir anı değil.

Böylelikle, başından sonuna saçma bir ilk aşk tecrubesi yaşamış oldum.Şimdi dönüp bakınca salaklıklarıma iyi tahammül etmiş ve sürekli şans vermiş bana diyorum. Umarım çok mutludur şuan. Bana farkında olmadan bir çok şey öğretti. Ondan sonra kendime zarar vermeyi hiç düşünmedim mesela. Omuzumdan hamile kalınmayacağını, çocuk yapmak için yaşımın çok küçük olduğunu falan filan... 

Bloğu yazdıkça şunu keşfediyorum ki bir kızım olsa ona akıl veremem. Yaptığım her yanlış o zaman gerekli ve güzeldi. Hepsi bana birşeyler öğretti ve hepsi birleşip beni ben yaptı. Hepsi hayattı. Ve hayat ne kadar saçmalarsan saçmala sana doğruyu gösteriyor. Yine de kolunuza çizik atmayın. Dalga geçiyorlar!