

Baba bak şimdi; Kocaman bir otel hayal edin. Aşçısından komisine, kat görevlisinden barlarına kadar yüzlerce insan çalışıyor. Bu otele senede 2 kere bir arap prensi geliyor. Onar günlüğüne oteli kapatıyor. Valla lan. Bildiğin bütün odaları kapattırıyor. Personelin 20 si otelde kalıyor. Geri kalanı izinli. Üstüne ücretli izinli. Sebep: bu arapoğlu arap, 5 karısı, 20 çocuğu, yakın korumaları, özel hizmetçileriyle tatil yapacak. Oteli baştan yaptırsan daha ucuza gelir. Neyse, benim arkadaş çok merak ediyor. Yalvar yakar 2 arkadaşıya çıkıyor üst kattaki odalardan birine, kim bunlar diye başlıyor izlemeye. Kadınlar, havuz başına gelir gelmez, erkek yok diye onaylatıp, çıkarıyorlar kara çarşafları. Victoria secret mankenleri bok yesinler. O kadar çocuğu nerelerinden çıkarmışlarsa artık, anlattığına göre hepsi taş gibi. E 20 personel otelde, kimse bakmadı mı diyorum. Sıkıysa biri de kafasını kaldırıp baksın, adamı oyarlar diyor. Akşam oluyor, aynı açık büfe çıkıyor ortaya. sabah oluyor full çeşit. Tatil bitince bütün personel geri çağrılıyor, çalışan çalışmayan hepsi sıraya diziliyor, ellerine 100 er dolar bahşiş bırakılıyor. İnanmadım. Ortak bir arkadaşa denk gelince sordum. Bende çalıştım o otelde vallahi doğru dedi.

Hadi geçelim arapları. Ben aynı muhabbeti yaparken, Bu seferde bir Türk çıktı karşıma. Adamlar ava gidiyorlar. Bu zengin baba acıktım diyor. Mangal yapalım. Bizim ezikte hazırlanıyor mangal yakacağım diye. Adam arıyor catering şirketini gecenin 10 unda, gelin mangal yakın diyor dağ başında. Bildiğin getirip mangalı yakıyorlar, yedirip içirip gidiyorlar. Adam ertesi hafta ava gelmiyor. Çok yorulmuş, Onun yerine adamlar avlayıp bahçeye getiriyorlar domuzu, bahçeye salıyorlar, sabah uyanınca yatak odasının penceresinden vuruyor hayvanı, hayvan oğlu zengin.
O kadar param olsa bende sapıtır mıyım? Açıyorum interneti, havuzlu ev, ama havuz evin altında, rutubet yapar diyorum. Çanta bakıyorum yılan derisi, yılanı evde beslerim, deri değiştirirse veririm derisini yaparlar çantayı diyorum. Araba bakıyorum, fiyat büyüdükçe arabalar küçülüyor, sinirim bozuluyor. Bi kere kafan çalışacak, akıl edeceksin dağ başında catering şirketi aramayı. Tek ezik ben miyim diye arkadaşa soruyorum, büyük ikramiye çıksa naparsın diye (bilmem kaç milyon), annemlerin İznikteki yazlığını bitiririm, diyor. İyi ben o kadar ezik değilmişim. Bana o ikramiye çıksa, bunun şerefine gider yakarım o yazlığı, İznik ne lan. Hawai adaları falan de, salla bari. Beynimiz fakir. Hayal gücümüz yetmiyor. Etrafta o kadar aç susuz varken hele. Ben bu kafayla istesemde zengin olamam. Zenginlerin işi daha zor. Nereye sıvayacaklarını şaşırıyorlar. En iyisi mi orta sınıf kalalım, sağlıcakla kalalım.
Al benden de o kadar, fazla para beni depresyona sokar anca :))
YanıtlaSilBeni parasızlıkta sokuyor arada. ((: Ama zenginin depresyonunuda merak ettim bak şimdi. (Yaaa bu arabadan türkiyede 3 tane var biri zaten benim, diğeri de geldi beni buldu. Pişti olduk. Nerde benim antideplerim) Herkes kendi derdini büyük sanıyor demi...
SilAynen öyle, boşver ya en azından hayatımız heyecanlı. Herşeyi alacak (ve fazlası) kadar param olsa can sıkıntısından patlardım. Ağır bir hastalık satın alıp yaşar mıyım ölür müyüm tripleri ile günümü şenlendirirdim her halde... Manyak olmak varmış
Silİki inşaat işçisinin hikayesi geldi aklıma. Büyük ikramiye çıksa ne yaparsın diye sormuş spiker bir tanesine. O da "soğanın hep cücüğünü yerim" demiş. Diğerinede sorunca "arkadaşım en güzellerini yedi hep ben ne yaparım bilmiyorum" demiş. Neyse sen onlardan hallicesin. Ben de yılbaşında büyük ikramiye çıkmasın diye dua ediyorum diye oğlum kızıyor bana "sen istemiyosun diye çıkmıyor" diyor. Ben de ailedeki diğer 3 kişi istiyor ya neden onların duası kabul olmuyor diyorum. Çıkmasın diye bilet almıyorum sanki alsam çıkacak ta. Ama riski göze alamam öyle değil mi?
YanıtlaSilKeşke sizin gibilere çıksa. Adaletli olup ihtiyacı olanlara dağıtırdınız en azından. Gözü tok insanın hali bambaşka (:
SilValla çok doğru,başımıza iş çıkar :)
YanıtlaSil